Sınır güvenliği konusunda kurumlar arası koordinasyon güçlendirilecek

İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, binlerce kilometre uzaktan gelenlerin, bu coğrafyanın temiz beşerlerine yaşattıkları acıları hafifletmeye çalıştıklarını belirterek, “Bu kadar ağır, sınırlarımızı aşan bir sorun karşısında gücümüzü birleştirerek mücadele kararlığını, azmini ve başarısını ortaya koymalıyız.” dedi.

Sınır güvenliği ve idaresi noktasında kurumlar ortası data paylaşımı ve ortak hareket düzeneğinin oluşturulması kapsamında gerçekleştirilen Ulusal Uyum ve Ortak Tahlil Merkezinin (UKORAM) Kurumsal Kapasitesinin Desteklenmesi Projesi açılış programı, Grand Ankara Otel’de düzenlendi.

Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Lideri Büyükelçi Faruk Kaymakcı, İçişleri Bakanlığı Vilayetler Yönetimi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Lideri Meyer-Landrut, Memleketler arası Göç Siyasetleri Geliştirme Merkezi (ICMPD) Genel Yöneticisi Michael Spindelegger katıldı.

Açılış programında konuşan Bakan Yardımcısı Ersoy, “Dünyanın en kıymetli coğrafyasını vatan tutmuşuz. Etrafı ateş topuna çevrilmiş bir coğrafyanın bitişiğinde hem huzurlu hem güvenli hem de müreffeh bir ülke olmak derdindeyiz. Yaşadığımız coğrafyada savaşlar, iç savaşlar, kıtlık ve yoksulluk; göçü ve güvenliği tehdit eden ne varsa hepsi var.” sözlerini kullandı.

İbn-i Haldun’un, “Coğrafya kaderdir” kelamını hatırlatan Ersoy, kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Bu saf ve mazlum coğrafyada, savaştan, bombadan, silahtan ve kıtlıktan, yoksulluktan ölen insanların bu noktaya gelmesinde ülke olarak zerre kadar bir dahlimiz, bir kusurumuz ya da bir müdahilliğimiz yoktur. Bizim dışımızdaki güçlerin, binlerce kilometre uzaktan gelerek bu coğrafyanın temiz beşerlerine dayattıkları ve yaşattıkları acıların hafifletilmesi için millet olarak, devlet olarak elimizden gelenin çok çok fazlasını yaparak bedel ödüyoruz. Medeniyet kıymetlerimizin, insanlık anlayışımızın, vicdanımızın, toplumsal ve memleketler arası sorumluluğumuzun, hukukun ve insanlığın gereği ne ise onu yapmaya çalışıyoruz.”

Sınır güvenliği noktasında yetkili ve sorumlu kurumların her birinin ayrı ayrı tecrübe ve yeteneklere sahip olduğuna dikkati çeken Ersoy, bu kurumların her birinin görevlerini kendi içlerinde yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi. Ersoy, şunları kaydetti:

“Bu kadar ağır, sonlarımızı aşan bir sorun karşısında, hiçbir kurumumuzun ferdî ve müstakil olarak sorumluluklarını yerine getirmesi kâfi olmayacaktır. Her birimizin dayanışarak, birleşerek, gücümüzü birleştirerek çok daha farklı bir güç ve sinerjiyi, uğraş kararlığını, azmini ve sonuç prestijiyle muvaffakiyetini ortaya koymamız gerekiyor. Bu manada kurulan UKORAM ünitemizin çok manalı olduğuna, bu alandaki hassasiyetlerimize ve uğraşlarımıza çok kıymetli katkılar sunacağına inanıyoruz.”

UKORAM ile sınır yönetimi alanında iş birliği sağlanacak

İller İdaresi Genel Müdürü Selçuk Aslan, Sınır Yönetimi Alanında Kurumlar Arası İşbirliği ve Koordinasyon Hakkında Yönetmelik ile başta göç ve kaçakçılık olmak üzere sınır yönetimi konularında etkin mücadele ve koordinasyon sağlanmaya çalışıldığının altını çizerek, “Bahse husus yönetmelik kapsamında, UKORAM’ın hudut idaresi ile ilgili dataları toplamak, pahalandırmak, riskleri tanımlamak, ölçmek, tahlil etmek, raporlamak, ortak risk stratejileri oluşturmak, kamu kurum ve kuruluşlarının risk tahlili ile ilgili uyumunu sağlamak misyonlarını yürütmesi karar altına alınmıştır.” ifadelerini kullandı.

UKORAM sayesinde sınır yönetimi alanında ortak bir istatistiki altyapının geliştirileceğine ve kurumlar arasında ortak çalışma kültürünün oluşturulacağına dikkati çeken Aslan, “Sahada gerçekleşen olaylar sonucunda cürüm ve risk profilleri oluşturularak ilgili tüm ünitelere bildirilecektir.” dedi.

Aslan, ilgili tüm paydaş kurumların UKORAM bilgi tabanına aktardığı bilgiler kullanılarak kaçakçılık ve sistemsiz göç başta olmak üzere tüm hudut aşan cürümlere ait mevcut durum ve riskler konusunda ayrıntılı bir fotoğrafın ortaya konulabileceğini söyledi.